İzmir Büyükşehir, eylem yapan işçilere yasal prosedür çerçevesinde savunma talep etti!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile işçileri arasındaki ödeme krizi, işçilerin gerçekleştirdiği "çıplak maaşa çıplak ayak" eylemiyle yeni bir aşamaya geçti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile işçileri arasındaki ödeme krizi, işçilerin gerçekleştirdiği "çıplak maaşa çıplak ayak" eylemiyle yeni bir aşamaya geçti. Eyleme katılan işçiler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN, İZTEK, Egeşehir ve İZFAŞ gibi birimlerde yaşanan ödeme sıkıntılarının çözülmemesi üzerine, 8 Aralık Pazartesi günü yarım gün iş bırakarak protesto gösterisi düzenledi. İşçiler, sendika binasından Kültürpark Basmane Kapısı’na kadar çıplak ayakla yürüdü.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden, işçilerin eylemi sonrası tutanak tutuldu ve işçilerden yazılı savunma talep edildi. Belediye, sabah mesai saati başlangıcında kart basmayan işçilerle ilgili SMS yoluyla yazılı beyan talebinde bulundu. Mesajda, “08.12.2025 tarihinde PDKS’de yapılan kontrollerde sabah mesai saati başlangıcında kart basmadığı tespit edilen personele ilişkin liste ekte olup, personelden işe başlamama nedenleri ile ilgili yazılı beyanlarının ivedi olarak alınması hususunda gereği arz olunur.” denildi.
Sendika'dan Sert Tepki: Eylem Yasal, Savunma Talebi Kabul Edilemez
Yaşanan bu gelişmenin ardından DİSK Genel-İş Sendikası, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tutumuna sert tepki gösterdi. Sendika, işçilerin yaptığı eylemin hukuki bir hak olduğunu vurgulayarak, işçilerden savunma istenmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Sendika tarafından yapılan açıklamada, şu sorular gündeme getirildi:
-
Aylardır söz verilmesine rağmen, 4 aydır alacaklarımız neden ödenmedi?
-
Neden her defasında ödeme tarihleri ertelenip işçiler oyalandı?
-
İşyerlerinde yaratılan baskı ve mobbing neden hâlâ devam ediyor?
-
Çalışanların geçim şartları ağırlaştırılırken, aile içi huzurun kaybolmasına neden olan bu sürecin sorumluluğunu kim üstlenecek?
Sendikanın açıklamasında, işverenin bu sorulara yanıt vermeden işçileri savunma yapmaya zorlamasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. Ayrıca, yapılan eylemin tamamen yasal bir hak olarak değerlendirildiği belirtildi. Sendikanın açıklamasında şu yasal dayanaklara da yer verildi:
-
4857 Sayılı İş Kanunu Madde 34: Ücreti zamanında ödenmeyen işçilere çalışmaktan kaçınma hakkı tanır.
-
Toplu İş Sözleşmesi Madde 76: Ücret ve sosyal haklar ödenmediğinde iş durdurma hakkı verir.
-
8 Aralık sabahı işbaşı yapmayan işçilerin bu maddelere dayanarak yasal haklarını kullandığı ifade edildi.
-
Eylemin devamsızlık ya da disiplin suçu oluşturmadığı, sendikanın aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirilen bir eylem olduğu vurgulandı.
Sendika, yasal ve anayasal haklarını kullanan işçilerin bu uygulamayı doğru bulmadıklarını belirtti.
İzmir’deki Kriz Derinleşiyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerde devam eden ödeme krizi, işçilerin haklarını savunma ve alacaklarını talep etme konusundaki kararlılığını artırmış durumda. Belediye yetkililerinin ve sendikanın bu süreçte nasıl bir çözüm üreteceği ise belirsizliğini koruyor. 8 Aralık’taki eylemin ardından, benzer protestoların devam etmesi bekleniyor.


